firm, coherent; steadfast

listen to the pronunciation of firm, coherent; steadfast
Englisch - Türkisch

Definition von firm, coherent; steadfast im Englisch Türkisch wörterbuch

consistent
{s} tutarlı

Sen tutarlı değilsin. - You are not consistent.

Onun davranışları sözleriyle tutarlı. - Her behavior is consistent with her words.

consistent
{s} istikrarlı

Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi. - Our company decided for consistent fees.

consistent
{s} bağıntılı
consistent
{s} kalıcı
consistent
mütemadiyen
consistent
devamlı
consistent
(Gıda) özlü
consistent
sürekli

Fakirlere sürekli yardım etmeye gayret etti. - He has consistently endeavored to help the poor.

Sami, Leyla ile ilişkisi olduğunu sürekli olarak reddetti. - Sami consistently denied having an affair with Layla.

consistent
uygun
consistent
birbirini tutar
consistent
birbirini tutan
consistent
consistently devamlı olarak
consistent
birbirine uygun
consistent
aralarında mutabakat olan
Englisch - Englisch
{s} consistent
firm, coherent; steadfast
Favoriten