firm; stiff; unyielding; not pliant; not flexible

listen to the pronunciation of firm; stiff; unyielding; not pliant; not flexible
Englisch - Türkisch

Definition von firm; stiff; unyielding; not pliant; not flexible im Englisch Türkisch wörterbuch

rigid
sert

O, görüşlerinde serttir. - He is rigid in his views.

Makinenin iskeleti sert olmalı. - The frame of the machine should be rigid.

rigid
(sıfat) sert, katı, eğilmez, kaskatı, dimdik, sabit, esnemez, kesin, dik kafalı, değişmez
rigid
(İnşaat) rijit, katı, sert
rigid
{s} kaskatı
rigid
(İnşaat) esnemeyen
rigid
(İnşaat) bükülmeyen
rigid
bükülmez
rigid
değişmez
rigid
eğilmez
rigid
{s} sert, şiddetli
rigid
{s} dimdik
rigid
{s} sabit
rigid
{s} katı

Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır. - From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.

rigid
{s} kesin
rigid
(Biyoloji) rijid
Englisch - Englisch
rigid
firm; stiff; unyielding; not pliant; not flexible
Favoriten