firm, coherent; steadfast

listen to the pronunciation of firm, coherent; steadfast
Englisch - Türkisch

Definition von firm, coherent; steadfast im Englisch Türkisch wörterbuch

consistent
{s} tutarlı

Sen tutarlı değilsin. - You are not consistent.

Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır. - In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.

consistent
{s} istikrarlı

Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi. - Our company decided for consistent fees.

consistent
{s} bağıntılı
consistent
{s} kalıcı
consistent
mütemadiyen
consistent
devamlı
consistent
(Gıda) özlü
consistent
sürekli

Fakirlere sürekli yardım etmeye gayret etti. - He has consistently endeavored to help the poor.

Yakın zamanda yapılan araştırmalara göre, Japonya'daki yaşam beklentisi sürekli olarak artıyor. - As recent research shows, the life expectancy in Japan is consistently increasing.

consistent
uygun
consistent
birbirini tutar
consistent
birbirini tutan
consistent
consistently devamlı olarak
consistent
birbirine uygun
consistent
aralarında mutabakat olan
Englisch - Englisch
{s} consistent
firm, coherent; steadfast
Favoriten