Yerde bir tür beyaz toz vardı.
- There was some kind of white powder on the floor.
Bu keki yapmak için kabartma tozu ve tuzsuz tereyağına ihtiyacın var.
- In order to make this cake you need baking powder and unsalted butter.
Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!
- No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!
Orta Doğu hâlâ barut fıçısı olarak kabul ediliyor.
- The Middle East is still considered a powder keg.
Pudra şekerini sevmiyorum.
- I don't like powdered sugar.
Sana tokat atsam bütün şehir makyaj pudrasından boğulacak.
- If I slap you, the whole city will suffocate from face powder.