fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive

listen to the pronunciation of fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive
Englisch - Türkisch

Definition von fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive im Englisch Türkisch wörterbuch

tall
uzun

Sen benden daha uzunsun. - You are taller than me.

Sen ondan daha uzun boylusun. - You are taller than she.

tall
{s} boylu boslu
tall
tallness uzun boyluluk
tall
{s} uzun boylu, uzun: He's 1.7 meters tall. Boyu 1,70
tall
{s} yüksek

New York'ta çok sayıda yüksek binalar vardır. - There are a lot of tall buildings in New York.

O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor. - She wears high heels to make herself look taller.

tall
yükseklik

Bu dağ ne kadar yüksekliktedir? - How tall is that mountain?

Bu dağ 3000 metre yüksekliktedir. - This mountain is 3000 meters tall.

tall
övünerek
tall
abartarak
tall
yüksel

Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi. - The tree was so tall that it towered over the garden wall.

tall
boyunda

O, neredeyse altı fit boyundadır. - He is almost six feet tall.

On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası boyundadır. - A boy of seventeen is often as tall as his father.

tall
uzun boylu

Siz ondan daha uzun boylusunuz. - You are taller than her.

Siz ondan daha uzun boylusunuz. - You are taller than she.

tall
{s} abartılı

Böyle abartılı bir hikayeye inanmamı bekleme! - Don't expect me to believe such a tall story.

Englisch - Englisch
tall
fine; splendid; excellent; also, extravagant; excessive
Favoriten