fincan fincan

listen to the pronunciation of fincan fincan
Türkisch - Englisch

Definition von fincan fincan im Türkisch Englisch wörterbuch

fincan
cup

You've drunk three cups of coffee. - Üç fincan kahve içtin.

I am thirsty. I would like to have a cup of coffee. - Çok susadım. Bir fincan kahve istiyorum.

fincan tabağı
saucer

Tom poured some milk into a saucer for his cat. - Tom kedisi için bir fincan tabağına biraz süt döktü.

The kitten lapped up the milk I poured into the saucer. - Kedi yavrusu fincan tabağına döktüğüm sütü şapırdatarak içti.

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var
(Atasözü) A miss is as good as a mile
desenli fincan
painted cup
fincan
coffee cup; teacup
fincan
cup; porcelain insulator
fincan
(Elektrik) porcelain insulator
fincan dolusu miktar
cupful
fincan gibi wide open, bulging
(eyes)
fincan oyunu parlor game
in which a ring is hidden under one of a number of inverted cups
fincan zarfı
metal cup holder
kâğıt fincan
paper cup
temiz bir fincan alabilir miyim
Could I have a clean cup
Türkisch - Türkisch
Fincanı andırarak, fincan biçiminde
fincan
Elektrik tellerinin eklem noktalarına konulan porselenden yapılmış yalıtkan araç
fincan
Bir fincanın alabildiği ölçüde
fincan
Çay, kahve gibi genellikle sıcak şeyler içmekte kullanılan küçük kap
fincan
Bir fincanın alabildiği ölçü
fincan
Çay, kahve gibi genellikle sıcak şeyler içmekte kullanılan küçük kap: "Bir fincan kahve ve kızarmış ekmek getirin."- H. E. Adıvar
fincan böreği
Tepsiye serildikten sonra fincan ağzı biçiminde bir kalıpla yuvarlaklar kesilerek yapılan bir çeşit börek
fincan oyunu
Fincanların altına yüzük saklayarak oynanan bir oyun
kallavi fincan
İri, kulpsuz fincan
fincan fincan
Favoriten