Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

final; ultimate

listen to the pronunciation of final; ultimate
Englisch - Türkisch

Definition von final; ultimate im Englisch Türkisch wörterbuch

eventual
sonunda

Tom'un sonunda bir ameliyata ihtiyacı olacak. - Tom will eventually need an operation.

Her zaman Tom ve Mary'nin sonunda evleneceklerini düşündüm. - I always thought that Tom and Mary would eventually get married.

eventual
{s} son olarak
eventual
ilerde
eventual
er geç

Tom'un er geç ortaya çıkacağını biliyordum. - I knew Tom would show up eventually.

Tom onu hemen yapmayacak ama er geç onu yapacak. - Tom won't do that right away, but he'll do it eventually.

eventual
en sonunda olan
eventual
sonunda olan
eventual
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventual
en sonraki
eventual
nihai

Adalet yavaş ama nihaidir. - Justice is slow, but eventual.

eventual
eventually nihayet
eventual
akıbette
eventual
sonuçta gelen
eventual
{s} muhtemel

Sonunda, muhtemelen bunu yapmaktan bıkacağım. - Eventually, I'll probably get tired of doing this.

Tom onu muhtemelen sonunda yapacak. - Tom will probably do that eventually.

eventual
netice olarak vaki olan
eventual
{s} er geç olan, en sonunda olan, nihai
eventual
{s} olası
ultimate response final answer
nihai yanıt
Englisch - Englisch
eventual
final; ultimate
Favoriten