Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
John here is a rascal.