filled or packed with something

listen to the pronunciation of filled or packed with something
Englisch - Türkisch

Definition von filled or packed with something im Englisch Türkisch wörterbuch

lousy
{s} k.dili. kötü, berbat
lousy
dandik

Tom dandik bir dansçı. - Tom is a lousy dancer.

lousy
{s} k.dili. alçak, iğrenç
lousy
rezil
lousy
berbat

Ben berbat bir balıkçıyım. - I'm a lousy fisherman.

Berbat bir başlangıç yaptık. - We had a lousy start.

lousy
{s} bitli

Dört yıl boyunca üniversiteye gittim ve bütün aldığım bu, bitli diplomaydı. - I went to college for four years and all I got was this lousy diploma.

lousy
{s} alçak
lousy
üstü başı bit dolu
lousy
berbatlık
lousy
{s} iğrenç

Bu beni iğrenç hissettirdi. - It made me feel lousy.

lousy
He is lousy with money Onun parası çok
lousy
{s} kötü

Adil çalışmada çok iyidir fakat atletizme geldiğinde, o biraz kötüdür. - Adil is very good at studying, but when it comes to athletics, he's a bit lousy.

Amcam kötü bir sürücü. - My uncle is a lousy driver.

lousy
iğrençlik
lousy
aşağılık/bitli
Englisch - Englisch
lousy
filled or packed with something

    Silbentrennung

    filled or packed with some·thing

    Türkische aussprache

    fîld ır päkt wîdh sʌmthîng

    Aussprache

    /ˈfəld ər ˈpakt wəᴛʜ ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈfɪld ɜr ˈpækt wɪð ˈsʌmθɪŋ/
Favoriten