figure, body structure

listen to the pronunciation of figure, body structure
Englisch - Türkisch

Definition von figure, body structure im Englisch Türkisch wörterbuch

build
plan yapmak veya kurmak
build
{f} inşaatçılık yapmak
build
{f} kurmak

Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu. - It took a long time and a lot of money to build this factory.

Yeni başkan ordu kurmak istiyor. - The new president wants to build up the army.

build
{i} (insan için) yapı, bünye, fizik
build
(Bilgisayar) oluşturma

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır. - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor. - We need to build an app.

build
monte etmek
build
(Bilgisayar) yerleştir

Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli. - Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.

build
(Bilgisayar) kurgu
build
(Bilgisayar) oluşturuyor
build
yapmak

Onu yapmak yıllarımı aldı. - It took many years to build it.

Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır. - But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.

build
yapı

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

Babam bir yapı ustasıdır. - My father is a master builder.

build
{i} vücut yapısı
build
{i} yaradılış
build
{f} yapı yapmak, inşa etmek
build
{f} toplanmak
build
{f} örmek
build
{f} toplamak
build
{f} kümelenmek
build
{f} yapmak, kurmak, yaratmak
build
{f} güvenmek
Englisch - Englisch
{i} build
figure, body structure
Favoriten