figuratively; used as an intensifier: really, very

listen to the pronunciation of figuratively; used as an intensifier: really, very
Englisch - Türkisch

Definition von figuratively; used as an intensifier: really, very im Englisch Türkisch wörterbuch

literally
harfi harfine

Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir. - Don't take it literally. He is inclined to exaggerate.

Metni harfi harfine çevirdi. - She translated the text literally.

literally
motomot

Motomot -kelime kelime çevirmek, çevirideki en yaygın hatalardan biridir. - One of the most widespread errors in translating is to translate too literally – word by word.

literally
tam

Şehir varlığını tam anlamıyla Mussolini'ye mi borçlu? - Does the city literally owe its existence to Mussolini?

Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı. - The detective questioned literally thousands of people about the incident.

literally
asıl itibariyle
literally
kelime kelime
literally
harfiyen

Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı. - It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.

Onun görüşlerini harfiyen almayın. - Don't take his remarks too literally.

literally
düz olarak
literally
abartmasız

Bu abartmasız ve mecazi olarak harikulade. - This is literally and figuratively out of this world.

literally
kelimesi kelimesine

Ben İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine tercüme yapmadım. - I didn't literally translate from English into Japanese.

literally
genel anlamıyla
literally
gerçekten

Ben şimdi gerçekten ağlıyorum. - I am literally crying right now.

Canavarın gerçekten kafasının arkasında gözleri vardı. Bu gerçekten ürperticiydi! - The monster literally had eyes in the back of its head. It was really creepy!

literally
tam olarak

Onun söylediğini tam olarak anladım. - I took what she said literally.

Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı. - The detective questioned literally thousands of people about the incident.

literally
düz/tam olarak
literally
(zarf) harfi harfine
Englisch - Englisch
literally

You literally become the ball in a tennis match, you become the report that you are working on.

figuratively; used as an intensifier: really, very
Favoriten