Tahliye etmek için hâlâ zamanımız var.
- We still have time to evacuate.
Biz tahliye etmek zorundayız.
- We've got to evacuate.
Sahil boyuncaki oteller boşaltıldı.
- The hotels along the beach were evacuated.
Onları boşaltmıyorum.
- I don't evacuate them.
Boşaltmak zorundayız. Bir tornado geliyor.
- We have to evacuate. A tornado's coming.