İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
- As businesses failed, workers lost their jobs.
Görünen o ki kız başarısız oldu.
- She failed to appear.
Görünen o ki kız başarısız oldu.
- She failed to appear.
Birçok öğrenci testte başarısız oldu.
- Many a student has failed the test.
Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
- I tried many things but failed after all.
Sınavda başarısız olarak hakettiğin cezayı gördün,sınava hiç çalışmadın.
- It serves you right that you failed your exam. You didn't study for it at all.
Üzerinde çalıştığım anlaşma suya düştü.
- The deal I was working on fell through.
Bizim planlar son dakikada suya düştü.
- Our plans fell through at the last minute.