Tom and Mary agreed to pay a ransom to have their daughter released.
- Tom ve Mary kızlarının serbest bırakılması için bir fidye ödemeyi kabul etti.
Tom withdrew three hundred thousand dollars from the bank to pay the ransom.
- Tom fidye ödemek için bankadan üç yüz bin dolar çekti.
The ransom money was stolen before it was delivered to Tom's kidnappers.
- Fidye karşılığı Tom'u kaçıranlara teslim edilmeden önce çalındı.