Türkisch - Englisch
Definition von fi̇ruze im Türkisch Englisch wörterbuch
- firuze
- (Madencilik) sky blue
- firuze
- turquoise
- firuze
- turquoise, turquoise blue
- firuze
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) [syn.: firuze, turkuaz, türkuvaz] turquoise
- firuze
- turquoise, turquois (a mineral)
- firuze mavisi
- turquoise green
- firuze mavisi
- turquoise blue
- koyu firuze
- dark turquoise
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von fi̇ruze im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) Nişabur'da çıkan açık mavi renkli ve kıymetli bir ta
- firuze
- Küpe ve yüzük taşı gibi süslemede kullanılan, mavi renkli, saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral
- firuze
- Nişabur'da çıkan açık mavi renkli ve değerli bir yüzük taşı
- firuze
- Küpe ve yüzük taşı gibi bezek işlerinde kullanılan, mavi renkli, saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral
- firuze
- Saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral
- firuze
- Mavi renkli değerli bir taş
- firuze
- Gökmaviden yeşilimsi maviye kadar dönebilen, donuk tonlu değerli bir taş