Tom plugged in the radio and turned it on.
- Tom radyonun fişini taktı ve onu açtı.
Everybody dies, said the usually witty doctor as he pulled the plug on his old friend.
- Eski arkadaşının fişini çekerken, herkes ölür dedi genellikle nükteci doktor.
Tom gave Mary the receipt and told her to put it in her purse.
- Tom fişi Mary'ye verdi ve onu cüzdanına koymasını söyledi.
Please wait a moment while I write out your receipt.
- Ben fişinizi yazarken siz de lütfen bekleyin/iz.
How do I use meal tickets?
- Yemek fişlerini nasıl kullanırım?
Sami lost his meal ticket.
- Sami yemek fişini kaybetti.
Tom pushed the plug into the socket.
- Tom fişi prize taktı.