fethetmek

listen to the pronunciation of fethetmek
Türkisch - Englisch
conquer

I want with you to conquer the world but I feel we can't go too far. - Seninle dünyayı fethetmek isterdim ama ikimizin çok da ileri gidemeyeceğini hissediyorum.

Tom says that he wants to conquer the world. - Tom dünyayı fethetmek istediğini söyler.

take
to conquer

Tom says that he wants to conquer the world. - Tom dünyayı fethetmek istediğini söyler.

Why did she want to conquer the world? - O neden dünyayı fethetmek istiyordu?

reduce
fethetme
conquering
fethet
conquer

The Romans would never have had the chance to conquer the world if they had first been required to study Latin. - Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.

My wish is to conquer this mountain. - Benim dileğim bu dağı fethetmek.

fethet
{f} conquering
fethet
conquered

The Martians have conquered the earth. - Marslılar dünyayı fethettiler.

A British expedition conquered Everest in 1953. - Bir İngiliz keşif heyeti 1953'te Everest'i fethetti.

fethetme
conquest

What is the point of conquest? - Fethetmenin anlamı nedir?

gönlünü fethetmek
make a conquest of smb
kalbini fethetmek
to take sb by storm
kaleyi içinden fethetmek
1. to conquer (a place) from within. 2. to get something by circumventing the underlings and dealing directly with the head man
Türkisch - Türkisch
Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak
Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak: "Mekânı fethetmek bir marifettir, fakat mekânla beraber zamanı da fethetmek yüz misli değerindedir."- Y. K. Beyatlı
Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak: "Fettan bir kızcağız, İstanbul'u fethetmişti."- E. E. Talu
Bir yeri veya ülkeyi savaşarak almak, ülke açmak
fethetme
Fethetmek işi
fethetmek
Favoriten