fervid

listen to the pronunciation of fervid
Englisch - Türkisch
ateşli
hararetli
hiddetli
çok sıcak
çok şevkli
aşırı gayretli
gayretle
sıcak/şevkli
fervidly şevkle
intense
{s} yoğun

Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir. - Art is the most intense mode of individualism that the world has known.

Aylardan temmuzdu. Isı yoğundu. - It was July. The heat was intense.

fervidness
sıcaklık
intense
{s} kuvvetli
intense
{s} dikkatli
intense
{s} aşırı
intense
{s} şiddetli

O gerçekten şiddetliydi. - That was really intense.

Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim? - How can I ignore pain this intense?

intense
kuvvetle
intense
{s} ciddi olan (kimse)
intense
intensely şiddetle
intense
azışık
intense
yüksek derecede vukubulan
intense
güçlü
intense
heyecanlı
intense
ateşli
fervidly
şevkle
intense
ateşli/şiddetli
intense
{s} şiddetli, kuvvetli, keskin, hararetli
intense
(sıfat) şiddetli, aşırı, son derece, kuvvetli, koyu, yoğun, dikkatli, etkileyici, çarpıcı, istekli
intense
intenseness şiddet
intense
kuvvetlilik
Englisch - Englisch
Intensely hot, emotional, or zealous
Very or extremely hot
Very passionate
intense
{a} hot, vehement, eager, zealous, boiling
intensely emotional or zealous
{s} fiery, burning, very hot; intense, fervent, passionate
very hot
believing or feeling something too strongly
Very hot; burning; boiling
extremely hot; "the fervent heat merely communicated a genial warmth to their half-torpid systems"- Nathaniel Hawthorne; "set out when the fervid heat subsides"- Frances Trollope
Ardent; vehement; zealous
characterized by intense emotion; "ardent love"; "an ardent lover"; "a burning enthusiasm"; "a fervent desire to change society"; "a fervent admirer"; "fiery oratory"; "an impassioned appeal"; "a torrid love affair"
fervidness
{n} heat, passion, spirit, zeal
fervidly
hotly, in a fiery manner, intensely, passionately
fervidly
In a fervid manner
fervidness
{i} intensity, zeal, enthusiasm; great heat, burning
fervid
Favoriten