Ben okula vardığımda yarış zaten bitmişti.
- When I got to school, the race had already finished.
İşini yarım bitmiş bırakma.
- Don't leave your work half finished.
Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.
- They finished eighty miles' journey.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished off the ice cream that was in the freezer.
Araştırma tamamlandı mı?
- The research is finished?
Programa göre proje tamamlandı.
- They finished the project on schedule.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı.
- The work was completed in under half an hour.
Dan Brown 1998 yılında Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller Da Vinci Şifresini tamamlandı.
- In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I finished writing the report.
Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
- I completed the university course comfortably.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
- Have you finished your preparations for the trip?
Hazırlanmayı henüz bitirdin mi?
- Have you finished packing yet?