fertigbekommen

listen to the pronunciation of fertigbekommen
Deutsch - Türkisch
l. basarmak, becermek; bsin uhdesinden (F: üstünden) gelmek; bsle basa cikmak; bsi sökmek; kolayını bulmak; F: kivirmak
bsi yapmaga kalkismak (od. yüzü tutmak); bsi yapmak cüretinde bulunmak; Nur er bringt das fertig. Bu isi ancak o basanr. Bu isi onun kadar kimse kıvıramaz. (F); Nur Gott kann das ~. Allaha vergidir. einfach alles ~ elinden hie bir sey kurtulmamak; Das kann nicht jeder -~. Bu, her yiğidin kärı degildir. Du willst mich schlagen? Das wirst du kaum ~. Sen mi beni döveceksin? Zor! Hat er doch auch einmal etwas fertiggebracht! spött. Kedi olali bir fare tuttu
Englisch - Türkisch

Definition von fertigbekommen im Englisch Türkisch wörterbuch

finished
bitmiş

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

İş henüz bitmiş değil. - The work is not finished yet.

finished
{s} tamam

Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar. - They finished eighty miles' journey.

Belgeleri tamamladın mı? - Have you finished the papers?

completed
(Bilgisayar) tamamlanma sayısı
completed
tamamlanan
finished
(Bilgisayar) bitenler
finished
taşlanmış
finished
(Bilgisayar) tamamlandı

Programa göre proje tamamlandı. - They finished the project on schedule.

Araştırma tamamlandı mı? - The research is finished?

finished
bitik
finished
bitirilmiş

Resim onun tarafından zaten bitirilmişti. - The picture has already been finished by him.

finished
tükenmiş
completed
tamamlandı

Dan Brown 1998 yılında Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller Da Vinci Şifresini tamamlandı. - In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.

Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı. - After months of negotiations, the peace treaty was completed.

completed
tamamla(mak)
finished
bitir

Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi. - Ann has just finished writing her report.

Raporu yazmayı bitirdim. - I finished writing the report.

completed
tamamla

Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım. - I completed the university course comfortably.

Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı. - After months of negotiations, the peace treaty was completed.

completed
tarihinde tamamlandı
finished
{s} işlenmiş
finished
(sıfat) bitmiş, cilalı, sona ermiş, tamam, tamamlanmış, hazır, işlenmiş, tükenmiş, mükemmel
finished
{s} cilalı
finished
{s} hazır

Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı? - Have you finished your preparations for the trip?

Hazırlanmayı henüz bitirdin mi? - Have you finished packing yet?

Deutsch - Englisch
to finish
to get done
to complete
finished
got done
completed