İş henüz bitmiş değil.
- The work is not finished yet.
Ben okula vardığımda yarış zaten bitmişti.
- When I got to school, the race had already finished.
Ben yemeği tamamen bitirmedim.
- I haven't quite finished eating.
Belgeleri tamamladın mı?
- Have you finished the papers?
Araştırma tamamlandı mı?
- The research is finished?
Programa göre proje tamamlandı.
- They finished the project on schedule.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
Dan Brown 1998 yılında Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller Da Vinci Şifresini tamamlandı.
- In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.
İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı.
- The work was completed in under half an hour.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.
- My elder brother finished his homework very quickly.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
- After months of negotiations, the peace treaty was completed.
Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
- The new railway is not completed yet.
Neredeyse hazır mısın?
- Are you almost finished?
Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
- Have you finished your preparations for the trip?