She badly needed the money.
- Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.
I am badly in need of your help.
- Fena şekilde yardımınıza ihtiyacım var.
The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
- Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
Tom was badly injured in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
She badly needed the money.
- Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.
Tom was badly injured in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
Mary was bullied at school because her mother was grossly overweight.
- Annesi fena halde kilolu olduğu için Mary okulda zorbalık yaşadı.
This is grossly unfair.
- Bu fena halde adil değil.
Not bad for a beginner.
- Yeni başlayan biri için fena değil.
In spite of everything, I think it's not bad.
- Her şeye rağmen, sanırım bu fena değil.
The stew was not half bad.
- Güveç hiç fena değildi.