I was nearly paralyzed.
- Ben neredeyse felçliydim.
I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
- Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
After doing my first workout at the gym, my body ached so much that I felt like a paralytic.
- Spor salonundaki ilk antrenmanımdan sonra vücudum öyle ağrıdı ki, kendimi felçli gibi hissettim.
Tom must've died of a stroke.
- Tom bir felçten ölmüş olmalı.
Tom just had a stroke.
- Tom az önce bir felç geçirdi.