Tom'un atışı hedefi iki fitle ıskaladı.
- Tom's shot missed the target by two feet.
Yol on fit genişliğinde.
- The road is ten feet in width.
Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.
- I could scarcely stand on my feet.
Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
- When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
Ayaklarımın üzerinde güçlükle durabiliyordum.
- I could scarcely stand on my feet.
Bir çalışma ile ulaşılan sonuç ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur.
- The conclusion reached by a study is People who think their feet are smelly, have smelly feet; people who think they aren't, don't.
My dogs are barking! meaning My feet hurt!.
... prostheses his lab has cooked up. There's legs and feet, and hands and arms, and even ...
... back on its feet all by ourselves. What we can do as we carry out our military strategy ...