Buradaki net-kafeler öğrencilere yiyecek ve içecek sağlamaktadır; ücretler yaklaşık saati bir pounddan başlamaktadır.
- The net-cafes here cater to students; fees start at around a pound an hour.
Giriş ücreti ne kadardır?
- How much is the entrance fee?
Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
5 yaş altı çocuklar için giriş ücreti yoktur.
- There is no admission fee for children under five.
Giriş ücreti ne kadardır?
- How much is the entrance fee?
Üyelik ücretini ödemek için yeterli paraya sahip olmayan tek kişi ben değilim.
- I'm not the only one who doesn't have enough money to pay the membership fee.
Katılım için üyelik aidatı yok.
- There's no membership fee for joining.
Bu çok ödüllendirici bir duygu.
- It's a very rewarding feeling.
Sadece yiyecek resimlerine bakmak bana mide bulantısı hissettiriyor.
- Just looking at a picture of food makes me feel nauseous.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Öğrenim ücretlerindeki bir artışı duyurdular.
- They announced an increase in tuition fees.
Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi.
- Our company decided for consistent fees.
O, üniversite ücretleri için ebeveynlerinin eline bakıyor.
- He depends on his parents for his university fees.
Ücretleri yükseltmeyi öneriyoruz.
- We suggest raising the fees.
... going to just pass that on?" There's a couple important structural aspects of our fee that ...
... They would send you an answer for a small fee. ...