Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
- They fed a black and a white dog.
Tom onlar uzaktayken komşunun kedisini besledi.
- Tom fed the neighbor's cat while they were away.
Carlos Queiroz, Portekiz Futbol Federasyonu tarafından kovuldu.
- Carlos Queiroz was fired by the Portuguese Football Federation.
Bayanlar ve baylar, Sretensky Manastırı Korosu tarafından icra edilen Rusya Federasyonu ulusal marşı için lütfen ayağa kalkın.
- Ladies and gentlemen, please stand for the national anthem of the Russian Federation performed by the Sretensky Monastery Choir.
Amazon, çok sayıda kollardan beslenmektedir.
- The Amazon is fed by a large number of tributaries.
İlginç bir kişi olmak için aklınızı beslemek ve egzersiz yaptırmak zorundasınız.
- To be an interesting person you have to feed and exercise your mind.
O, kuşları beslemek için istekliydi.
- She was eager to feed the birds.
Tom Mary'den usanmış.
- Tom is fed up with Mary.
Tom Mary'nin kötü davranışlarından bıkmıştı.
- Tom is fed up with Mary's bad behavior.
Tom Mary'yi beklemekten bıkmıştı.
- Tom was fed up with waiting for Mary.
Anneler çocuklarını doyurmak için kendileri açlıktan öldü.
- Mothers starved themselves to feed their children.
Herkese yedirmek için yeterli sandviç yaptı.
- Tom made enough sandwiches to feed everyone.
Tom herkesi beslemeye yetecek kadar yiyecek getirdi.
- Tom brought enough food to feed everyone.
Tom köpeğini beslemeyi unuttu.
- Tom forgot to feed his dog.
Tavukları tohumla besle.
- Feed chickens with seeds.
Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim?
- What kind of food should I be feeding my dog?
Köpeğimi köpek mamasıyla beslemekten ne zaman vazgeçmeliyim?
- When should I stop feeding my dog puppy food?
Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.
- Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary.
Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.
- The hungry birds were eating from the bird feeder.
Annem bana hepimiz yemek yeyinceye kadar köpeği beslemememi rica etti.
- My mother asked me not to feed the dog until after we had all eaten.
Köpeğe yemek vermedim.
- I didn't feed the dog.
Bu herkesi beslemek için yeterli yiyecek değil.
- This isn't enough food to feed everyone.
Ailemi beslemek için yeterli yiyecek almaya zar zor gücüm yetiyor.
- I can barely afford to buy enough food to feed my family.
Biz yemeden önce köpeğimi beslemeyi tercih ederim.
- I would rather feed my dog before we eat.
Filin yemeği binlerce karınca doyurmaya yeter.
- The elephant's meal is enough to feed thousands of ants.
The bulk of commercial livestock is not range-fed but stall-fed.
Consolidates the Federal Reserve Banks (FED) and monetary authority functions undertaken by the central government.
After two days, I am fed up with this nonsense.
I think that he is getting fed up with the constant demands of his boss.
We got interesting results after feeding the computer with the new data.
Feed the dog every evening.
... I realized there is no chance of educating people if their brains haven’t been fed ...
... that's fed states not ninety times more enjoyable have a cuppa tea on the ...