feces; excrement

listen to the pronunciation of feces; excrement
Englisch - Türkisch

Definition von feces; excrement im Englisch Türkisch wörterbuch

stool
tabure

Taburenin üstünde durursan, dolabın tepesine yetişebilirsin. - If you stand on this stool, you can reach the top of the closet.

Tom barda Mary'den üç tabure ötede oturuyordu. - Tom was sitting at the bar three stools away from Mary.

stool
arkalıksız sandalye
stool
büyük abdest
feces, excrement, faeces
dışkı, dışkı, dışkı
stool
yeni filiz vermek
stool
(botanik) yeni filiz veren (eski) kök veya kütük
stool
dışkı defetmek. 1
stool
oturak, lâzımlık
stool
iskemle, tabure
stool
ayak taburesi
stool
çığırtkan kuş
stool
{i} filizlenen kütük
stool
{i} dışkı, kazurat; gaita
stool
yeni filiz veren eski kök veya kütük
stool
yeni filiz
stool
{i} lazımlık
stool
{i} büyük aptes
stool
(Tıp) Defihacet matiyer fekal, büyük aptest, feçes, dışkı, gaita
stool
gammazlamak
Englisch - Englisch
stool
feces; excrement
Favoriten