fecaat

listen to the pronunciation of fecaat
Türkisch - Englisch
calamity, tragedy, catastrophe
tragedy, catastrophe, calamity
calamity
catastrophe
Türkisch - Türkisch
(Hukuk) Feci durumlar; acıklı ve üzüntü verici durumlar
(Osmanlı Dönemi) (Fecâet) Merak edilecek hâl, kederlenecek kötü durum. Felâket
Acıcılık
Çok acıklı, yürekler acısı durum
Çok acıklı, yürekler acısı durum: "Balkan Harbinin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur."- E. İ. Benice
fecaat
Favoriten