O adam bana korku verdi.
- That guy gave me the creeps.
Buradaki herkes beni korkutuyor.
- Everyone here creeps me out.
Bu, tüylerimi ürpertiyor.
- It gives me the creeps.
Kayınvalidem benim tüylerimi ürpertiyor.
- My mother-in-law gives me the creeps.
I get the creeps walking down that street, even in broad daylight.