Türkisch - Englisch
Definition von favori̇ im Türkisch Englisch wörterbuch
- favori
- favorite
My favorite website is Kylie Konnect and it's better than Facebook.
-Favori web sitem Kylie Konnect'tir ve Facebook'tan daha iyidir.
His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.
-Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
- favori
- favourite
This photo is my favourite!
-Bu fotoğraf benim favorim.
What's your favourite TV programme?
-Favori TV programın nedir?
- favori
- side whiskers
- favori
- whisker
- favori
- (Bahis) jolly
- favori
- front-runner
- favori
- (Argo) fave
- favori
- (Bahis) chalk
- favori
- favourite [Brit.]
- favori
- the one having the odds in his favor
- favori
- sideboards
- favori
- fair boy
- favori
- favourite, favorite; the favourite
- favori
- sideburns
May I shave your sideburns?
-Ben Favorilerinizi tıraş edebilir miyim?
Tom has decided to grow sideburns.
-Tom favorilerini uzatmaya karar verdi.
- favori
- whiskers
- favori
- to one's liking, favorite (used of songs, singers, athletes, movie stars)
- favori
- front runner
- favori aktivite
- favorite activity
- favori (saç)
- sideburn
- favori görmek
- be one's favourite
- favori hayali karakter
- favorite fictional character
- favori yedek
- hot spare
- favori yedek
- hot standby
- yenilmek (favori rakip)
- be upset
- bu yarışta hangi at favori
- Which horse is the favorite in this race
- favori
- muttonchops
- favori
- sideburn
Tom decided to grow sideburns.
-Tom favori bırakmaya karar verdi.
May I shave your sideburns?
-Ben Favorilerinizi tıraş edebilir miyim?
- favoriler
- whiskers
- uzun favori
- weepers
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von favori̇ im Englisch Englisch wörterbuch
- brelan favori
- In French games, a pair royal composed of 2 cards in the hand and the card turned
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von favori̇ im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Sakalın kulak hizasından yanağa doğru inen kısmı
- (Osmanlı Dönemi) Bir müsabakayı kazanacağı tahmin edilen şahıs, takım veya hayvan
- favori
- Yüzün iki yanında bırakılan sakal demeti
- favori
- Herhangi bir iş veya yarışmada üstünlük sağlayaacağına inanılan (kimse, taraf, takım vb.)
- favori
- Yüzün iki yanında bırakılan sakal demeti: "Gür ve sarı kaşları, beyaz favorileri ile bir İngiliz albayını andırıyordu."- H. Taner
- favori
- Bir yarışı kazanacağı düşünülen takım ya da kimse
- favori
- Sakalın kulak hizasından yanağa doğru inen kısmı
- favori
- Herhangi bir iş veya yarışmada üstünlük sağlayacağına inanılan kimse, taraf, takım vb
- favori
- çok beğenilen
- favori
- Yarışı kazanacağı düşünülen at
- favori
- En çok beğenilen