fate, destiny

listen to the pronunciation of fate, destiny
Englisch - Türkisch
mukadderat
yazgı
yazı
felek
kismet
(isim) kısmet
weird
büyü
kismet
kısmet
weird
esrarlı
weird
acayip

Tom'un bir sürü acayip fikirleri var. - Tom has a lot of weird ideas.

Bugüne kadar yediğin en acayip şey ne? - What's the weirdest thing you've ever eaten?

weird
tuhaf

Postacının henüz gelmemesi tuhaf. - It's weird that the mailman hasn't come yet.

Tom dün gece tuhaf bir rüya gördü. - Tom had a weird dream last night.

weird
garip

Tom Mary'ye garip bir görüntü verdi. - Tom gave Mary a weird look.

Burada gerçekten garip bir şey oluyor. - Something really weird is happening here.

kismet
kader
kismet
nasip
weird
{s} kader ile ilgili
weird
{s} anlaşılmaz
weird
{s} esrarengiz
Englisch - Englisch
{i} weird
{i} kismet
fate, destiny
Favoriten