Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.
- Next year, hats will become fashionable.
O tür elbise şimdi moda.
- That kind of dress is now in fashion.
Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.
- The warranty doesn't cover normal wear and tear.
Okul kuralları öğrencilerin okul üniformaları giymelerini gerektiriyor.
- The school rules require students to wear school uniforms.
Partide onun giymesi için bir gömlek satın aldı.
- She bought a shirt for him to wear to the party.
O biçimsiz bir elbise giyiyordu.
- She was wearing an ugly dress.
Hiromi yeni bir elbise giyiyor.
- Hiromi is wearing a new dress.
Mary Cadılar bayramı için seksi bir kostüm giymek istemiyordu bu yüzden Amish bir kadın gibi giyinmeye karar verdi.
- Mary didn't want to wear a sexy costume for Halloween so she decided to dress like an Amish woman.
Doktor Tom'a üç hafta boyunca ortopedik alçı giyinmek zorunda olduğunu söyledi.
- The doctor told Tom that he had to wear a cast for three weeks.
Tom, bir takım elbise ve bir kravat giymek zorunda değildi fakat giydi.
- Tom didn't have to wear a suit and tie, but he did.
Çalışanlar üniforma giymek zorunda.
- Employees are required to wear uniforms.
En son modalara ayak uydurmak çok pahalı.
- It is very expensive to keep up with the latest fashions.
Tom'un cüzdanı taşımak için biraz daha kötüydü. Mary yeni bir tane alması gerektiğini söyledi.
- Tom's wallet was a bit the worse for wear, and Mary said he should get a new one.
a device fashioned by arguments against that kind of prey.
... And, yes, I do view the vessel as a fashion piece. ...
... >>Lady Gaga: Please leave all fashion accessories. ...