Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.
- I found it fascinating what you were saying about global warming.
Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi.
- It was quite fascinating to see how these men were surviving.
Gerçekten bu kadar çekici miyim?
- Am I really that fascinating?
Bu çok ilginç bir makale.
- This is a fascinating article.
Kediler tarafından büyülendim.
- I'm fascinated by cats.
Biz onun sesinden büyülendik.
- We were fascinated by her voice.
... SAL KHAN: Fascinating. ...
... SAL KHAN: Fascinating. ...