Tom clearly hopes that Mary won't notice that he broke one of her expensive teacups.
- Açıkçası, Tom onun pahalı çay fincanlarından birini kırdığını Mary'nin farketmemesini umut ediyor.
He's bound to notice your mistake.
- Onun hatanı farketmesi kesin.
It's easier to recognize other people's mistakes than our own.
- Başkalarının hatalarını fark etmek kendi hatlarımızı farketmekten daha kolaydır.