farewell; a form of address used at parting

listen to the pronunciation of farewell; a form of address used at parting
Englisch - Türkisch

Definition von farewell; a form of address used at parting im Englisch Türkisch wörterbuch

goodbye
{ü} allahaısmarladık
goodbye
(Bilgisayar) hoşçakalın
goodbye
güle güle!

Güle güle ve iyi şanslar. - Goodbye and good luck.

Anneme güle güle demedim. - I didn't say goodbye to my mom.

goodbye
güle güle/hoşça kal
goodby
güle güle

Anneme güle güle demedim. - I didn't say goodbye to my mom.

Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna! - Goodbye! When you have more time, come back and play!

goodbye
hoşçakal

Sen asla hoşçakal demedin. - You never said goodbye.

Hoşçakal demek için anneme telefon ettim. - I phoned my mom to say goodbye.

a form of
formun
goodby
allahaısmarladık
goodbye
{ü} hoşça kal

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı. - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.

Tom Mary'ye hoşça kal dedi. - Tom said goodbye to Mary.

goodbye
{ü} elveda

Git ve o ayrılmadan önce ona elveda de. - Go and say goodbye to him before he leaves.

Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi. - Tom kissed his kids goodbye.

Englisch - Englisch
goodbye
goodby