Tom Mary ile uzaktan ilgilidir.
- Tom is distantly related to Mary.
Biz birbirimizden kilometrelerce uzakta yaşıyoruz.
- We live many miles distant from each other.
O, ona uzaktan akrabadır.
- He is distantly related to her.
Tom Mary ile uzaktan ilgilidir.
- Tom is distantly related to Mary.
Bu, Mary'yi tatmin etmedi, onlar arasındaki ilişki daha mesafeli oldu.
- This did not satisfy Mary, and the relationship between them became more distant.
Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.
- Tom is cold, distant and arrogant.
Noel artık uzak değil.
- Christmas isn't far off now.
Bilgelik yolunda yürümek isteyen hatadan korkmamalı, zira ne kadar çok gelişme yaparsa yapsın hiç önemi yok, onun amacı elde edilemeyecek kadar uzak kalır.
- He who wants to travel the path of wisdom must not fear failure, for no matter how much progress he makes, his goal remains unattainably far off.
O, ona uzaktan akrabadır.
- He is distantly related to her.
Tom Mary ile uzaktan ilgilidir.
- Tom is distantly related to Mary.
Mary ona hayat hikayesini anlatırken Tom soğuk ve dikkati dağılmış görünüyordu.
- Tom looked distant and distracted while Mary told him her life story.
Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.
- Tom is cold, distant and arrogant.
Telefon kullanabileceğimiz buradan uzakta olmayan bir yer var.
- There is a place not far off from here where we can use the phone.