Türkisch - Englisch
Definition von fanus im Türkisch Englisch wörterbuch
- a decorative lantern on a pole
- round glass used in the windows of the dome of a Turkish bath
- globe
- lamp chimney
- bell jar, bell glass
- bell glass
- lantern; lamp glass
- lantern
- lamp glass
- fishbowl
Türkisch - Türkisch
Definition von fanus im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) yun. Fener. Sâbit ve süslü fener
- (Osmanlı Dönemi) Kim: Bazı şeylerin üstüne kapatmak için camdan yapılmış kapak
- Süslü ayaklı bir tür fener
- Gemici feneri
- Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası gibi aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak rüzgârdan koruyan cam mahfaza: "Madenî darbe ortada asılı avizenin fanuslarına çarptı."- R. H. Karay
- Yarım küre biçiminde cam kap
- Bazı şeylerin üstüne kapatmak için camdan yapılmış kapak
- Saat, mikroskop gibi araçları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan, yarım küre biçiminde cam kap
- Sâbit ve süslü fener
- Uzun ayaklı süslü fener
- Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası gibi aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak rüzgârdan koruyan cam mahfaza
- Süslü, ayaklı fener