Tom nehire atlama cesaretinin olmasını ve düşen bebeği kurtarmayı diledi.
- Tom wished he had had the courage to jump into the river and save the baby that had fallen in.
Düşen kayalar yolu kapattı.
- Fallen rocks blocked the way.
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
- She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı.
- A fallen tree blocked the path.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
- Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.
to honor fallen soldiers.
fallen raindrops.
a fallen building.
a fallen woman.
We'll have to walk; my car has fallen over.
... insurance companies. And over time, if traditional Medicare has decayed or fallen apart, then ...
... remember fallen comrades and give thanks for being ...