Tom got his girlfriend's name tattooed on his arm, but then she left him.
- Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı fakat sonra o onu terk etti.
I was planning on going to the beach today, but then it started to rain.
- Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.
We may finish this wiki next year; but then, we may never finish.