O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
- He is capable of keeping a secret when he wants to.
Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
- I promised him to keep it secret.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Birbirimizden saklımız yok.
- We have no secrets from each other.
Tom sırları bizden saklıyor.
- Tom has been keeping secrets from us.
Gizem bir sır olarak kalacak.
- The secret will remain a secret.
Neden bu kadar gizemlisin?
- Why are you so secretive?
Sen çok gizemli görünüyorsun.
- You seem to be very secretive.
Neden bu kadar gizemlisin?
- Why are you so secretive?
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
- The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.