fair, charming pleasing

listen to the pronunciation of fair, charming pleasing
Englisch - Türkisch

Definition von fair, charming pleasing im Englisch Türkisch wörterbuch

beautiful
{s} güzel

Ben senden daha güzelim. - I am more beautiful than you.

O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır. - She is very beautiful, and what is more, very wise.

beautiful
{s} nefis
beauteous
{s} güzel
beautiful
zarif

O güzel ve ayrıca çok zarif. - She is beautiful, and what is more, very graceful.

Buz pateni zarif ve güzel olabilir. - Ice skating can be graceful and beautiful.

beautiful
{s} hoş

Tom sadece güzel kızlardan hoşlanıyor. - Tom likes only beautiful girls.

Bir dağ sırtı eteğinde güzel bir şehirde yaşamak çok hoştur. - It's very pleasant to live in a beautiful city at the foot of a mountain ridge.

beautiful
ahım şahım
beautiful
keleş
beautiful
gül gibi
beautiful
{s} biçimli
beautiful
harika

Bu tırtıl harika bir kelebek olacak. - This caterpillar will become a beautiful butterfly.

Piknik için harika bir gün, değil mi? - Isn't it a beautiful day for a picnic?

beauteous
beauteousness güzellik
beauteous
güzel bir şekilde
beauteous
(sıfat) güzel
beauteous
dilber
beauteous
beauteously z
beautiful
(sıfat) güzel, hoş, biçimli, tatlı, harika, nefis
Englisch - Englisch
{a} beauteous
{a} beautiful
fair, charming pleasing
Favoriten