Kamyonun bir debriyaj arızası vardı.
- The truck had a clutch failure.
Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu.
- Everybody expected that the experiment would result in failure.
Başarı ya da başarısızlık ikisi de benim için aynıdır.
- Success or failure is all the same to me.
Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.
- My mother was disappointed by my failure.
Tek bir hata, ve sen bir fiyaskosun.
- A single mistake, and you are a failure.
Parti bir fiyaskoydu.
- The party was a failure.
Hata için o suçlanacak.
- He is to blame for the failure.
Tom hataları için her zaman başka birini suçlamaya çalışır.
- Tom always tries to blame someone else for his failures.
Batmanın eşiğindeyiz.
- We're on the border of failure.
We do not tolerate failure.
- We don't tolerate failure.
We don't tolerate failure.
- We do not tolerate failure.