Bilgi toplamak için aşağıdaki deneyi yaptı.
- They conducted the following experiment to collect the data.
Bilgi çoğunlukla yanlıştır.
- The data is often inaccurate.
Üniversite, Mark Zuckerberg'ı veritabanını hacklediği için disipline verdi.
- The university disciplined Mark Zuckerberg for hacking its database.
Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
- The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
Tom verilerine erişecek gibi görünmüyor.
- Tom can't seem to access his data.
Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı.
- Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.