Siyah içinde harika görünüyorsun.
- You look fabulous in black.
Onun kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum.
- I think that's absolutely fabulous.
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
- The unicorn is a fabulous monster.
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
- The unicorn is a fabulous monster.
O, inanılmaz bir hikaye.
- That's an incredible story.
Tom inanılmaz değil mi?
- Isn't Tom incredible?
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
Sen gerçekten olağanüstüsün.
- You're really incredible.
Olağanüstü bir yerdi.
- It was an incredible place.
new black patent leather, square toed, flared-heel uber faboo shoes.
... So they had gone to all of their fabulous doctors and had ...
... It was fabulous. ...