fabrikanın

listen to the pronunciation of fabrikanın
Türkisch - Englisch

Definition von fabrikanın im Türkisch Englisch wörterbuch

fabrika
factory

The output of this factory has increased by 20%. - Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.

That factory makes toys. - O fabrika oyuncaklar yapar.

fabrika
(Hukuk) plant

We have a plant in Boston. - Boston'da bir fabrikamız var.

Valentina's mother worked in a textile plant. - Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.

fabrika
install
fabrika
(Askeri) arsenal
fabrika
production plant
fabrika
(Ticaret) work

Tony did not want to work in a shop or a factory. - Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.

My older brother is planning to work at a drug factory. - Ağabeyim, bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.

fabrika
manufacturing plant
fabrika
mill

He works at the steel mill. - O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.

Tom works at the steel mill. - Tom çelik fabrikasında çalışıyor.

fabrika
manufactory
fabrika
factory, works, plant, mill
fabrika
factory, plant, works
fabrika
workshop
fabrika
hacienda
fabrika
works

Tom works for a large factory. - Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.

My father works in a factory. - Benim babam bir fabrikada çalışır.

Türkisch - Türkisch

Definition von fabrikanın im Türkisch Türkisch wörterbuch

fabrika
İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretim evi: "Bir deri fabrikası her yerde yapılabilir."- Y. K. Beyatlı
FABRİKA
(Osmanlı Dönemi) Sanayi mâmüllerinin büyük ölçüde imal edildiği yer
Fabrika
üretimlik
Fabrika
üretim evi
fabrika
İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretim evi
fabrikanın
Favoriten