The factory decided to do away with the old machinery.
- Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.
The output of this factory has increased by 20%.
- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
Her father was a tractor driver and her mother worked in a textile plant.
- Babası bir traktör sürücüsüydü ve annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
We have a plant in Boston.
- Boston'da bir fabrikamız var.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
He had been working in the factory for three years when the accident occurred.
- Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
He works at the steel mill.
- O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.
Tom works at the steel mill.
- Tom çelik fabrikasında çalışıyor.
My father works for a factory.
- Babam bir fabrika için çalışmaktadır.
My father works in a factory.
- Benim babam bir fabrikada çalışır.