Tom apologized to the families of the victims for the explosion at the factory.
- Tom fabrikadaki patlama için kurbanların ailelerine özür diledi.
Tony did not want to work in a shop or a factory.
- Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.
The output of this factory has increased by 20%.
- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
That factory makes toys.
- O fabrika oyuncaklar yapar.
Valentina started school in 1945 when she was eight years old. She left school to begin working in a textile plant in 1953.
- Valentina sekiz yaşındayken 1945 yılında okula başladı. O, 1953 yılında bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamak için okulu bıraktı.
Her father was a tractor driver and her mother worked in a textile plant.
- Babası bir traktör sürücüsüydü ve annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
He had been working in the factory for three years when the accident occurred.
- Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
He works at the steel mill.
- O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.
Tom works at the steel mill.
- Tom çelik fabrikasında çalışıyor.
He works in a factory.
- O bir fabrikada çalışıyor.
He works in a factory.
- O bir fabrikada çalışır.