This factory manufactures automobile parts.
- Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
The output of this factory has increased by 20%.
- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
Valentina started school in 1945 when she was eight years old. She left school to begin working in a textile plant in 1953.
- Valentina sekiz yaşındayken 1945 yılında okula başladı. O, 1953 yılında bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamak için okulu bıraktı.
We have a plant in Boston.
- Boston'da bir fabrikamız var.
Tony did not want to work in a shop or a factory.
- Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Tom works at the steel mill.
- Tom çelik fabrikasında çalışıyor.
He works at the steel mill.
- O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.
Tom works for a large factory.
- Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.
He works in a factory.
- O bir fabrikada çalışıyor.