fısıldayarak

listen to the pronunciation of fısıldayarak
Türkisch - Englisch
in whispers
in a whisper

She spoke to me in a whisper. - O, benimle fısıldayarak konuştu.

whispering
fısılda
{f} whisper

When he whispered something into her ear, she moved just as he said, as if she had been hypnotized. - O onun kulağına bir şey fısıldadığında, o sanki hipnotize olmuş gibi, tam onun söylediği gibi hareket etti.

Tom whispered his darkest secret to Mary. - Tom Mary'ye en gizli sırrını fısıldadı.

oyuncunun fısıldayarak konuşması
stage whisper
fısıldayarak
Favoriten