He took advantage of the opportunity to visit the museum.
- O,müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.
You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
- Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
This was the perfect occasion.
- Bu mükemmel bir fırsattı.
If there is a suitable occasion, I'll introduce you to him.
- Uygun bir fırsat varsa, sizi onunla tanıştıracağım.
Don't let this chance slip by.
- Bu fırsatın kaçmasına izin vermeyin.
I had a chance to travel abroad.
- Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.
New opportunities are opening up to you.
- Yeni fırsatlar sana açılıyor.
We caught a big break.
- Büyük bir fırsat yakaladık.
This is my big break.
- Bu benim büyük fırsatım.
Don't you think this is a good opportunity to show off your talents?
- Bunun yeteneklerini göstermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüyor musunuz?
This is a big opportunity for you to show what you can do.
- Ne yapabileceğini göstermen için bu büyük bir fırsat.