fırlatarak

listen to the pronunciation of fırlatarak
Türkisch - Englisch
flinging

The boy passed the time by flinging stones into the lake. - Çocuk göle taşlar fırlatarak zaman geçirdi

present participle of fling
fırla
{f} sprung
fırla
dash off
fırla
sprang
fırla
{f} boom

The boomerang hurtled whistling through the air. - Bumerang havada ıslık çalarak fırlatıldı.

fırla
{f} rocket

They are going to send up a rocket. - Onlar bir roket fırlatacaklar.

The rockets were fired from a launching pad. - Roketler bir fırlatma rampasından ateşlendi.

fırla
{f} dashing
fırla
throw
fırla
dashed

He dashed out of the store. - O, dükkândan dışarı fırladı.

Tom dashed out of the room. - Tom aceleyle odadan dışarı fırladı.

fırla
hurtle

The boomerang hurtled whistling through the air. - Bumerang havada ıslık çalarak fırlatıldı.

fırlatarak
Favoriten